Saçlarınız,gözleriniz,kaşlarınız,kirpikleriniz,dudaklarınız,kulaklarınız ve bedeninizin her noktası sizin.Siz onları istediğiniz gibi kontrol etme,değiştirme hakkına sahipsiniz.Eksik değilsiniz,çirkin değilsiniz.Sadece biraz daha fazlasını isteyecek kadar bencil olabiliyorsunuz.
Vücudunuz sizin de,fikirleriniz değil mi?Evet,onlar da sizin.Onlara da vücudunuz kadar sahipsiniz.Düşünebiliyorsunuz,fikirlerinizi oluşturabiliyorsunuz.Bunları dilinizle sunabiliyorsunuz.Ben de bu hayatta varım diyebiliyorsunuz.Tabi buna yeteri kadar cesaretiniz varsa.
Sahip olduklarınız sadece doğuştan gelmiyor.Sonradan sahip olduklarınız da var.Maddi manevi kazandığınız şeyler sizin bu dünyadaki ganimetleriniz.Kayıplar da olmuyor değil tabi.Ama her kaybın arkasından ağlamak yerine yeni serüvenlere çıkmak güçlü bir denizcinin yapacağı iştir.
Yaşadığınız dünyaya ne demeli?Gezilecek görülecek ne kadar çok yer var.Hiçbiri kaçmıyorsa sizden siz neden onlardan uzaklaşmak istiyesiniz?Hava toprağa uyum sağlıyor.Doğa onların aynası oluyor.Hayvanlar en küçük bir sevgiye bile kucak dolusu karşılık veriyor.Bu yapbozdaki tamamlayacı parça ise sensin.Eksik kalma,yaşadığın dünyayı sev ki ondan sevgi göresin.
Bir kalem ve bir kağıtla dünyayı değiştirebilirsin.Yazmak kendinle yaptığın konuşma,kendini bulmadır.Bu sana verilen bir lütuf.Kimse yoksa sen buna sahipsin.İlla sana mutluluk verenler canlılar olacak değil ya?
Derdini ifade edemediğinde şarkılar devreye girer.Her dinlediğin parçada ayrı ruh hallerine girersin.Onlar bazen seni mutsuz ederken bazen yaşam enerjisi verir.Sen onları kapatmadıkça onlar seni asla bırakmaz.
Karnını çeşit çeşit yiyecekle doyuruyorsun.Hatta bu yetmezmiş gibi doymak için değil,eğlenmek için bile abur cubur denilen şekeri bol şeyleri yiyorsun.Açlık bilmeden bir hayat sürüyorsun.
Geleceğine karar verebiliyorsun.Gelen baskılar olmuyor değil tabi ama hiçbir baskı seni durdurmak için değil ilerletmek için,bunu bazen göremiyorsun.Kendi yolunu çiziyor,siliyor,kesiyor bazen de üzerinden tekrar geçiyorsun.Hayatınının kaptanı sen oluyorsun.Dümen senin elinde.
Canını yakanlar oluyor.Herkes gibi ağlıyorsun.Herkes gibi yargılanmalara maruz kalıyorsun.Fakat onlar sana bunu yapıyorsa senin de onları duymamak gibi bir hakkın var değil mi?Yüreğine ve beynine söz geçirmek hayatın boyunca senin elinde,senin ruhunda.Kendi zincirlerini kır.
Yaşıyorsun!Bundan büyük şey mi olur?Her gün senin için yeniden doğuş.Her gün senin için yeni bir umut.Nefes alıyorsun,veriyorsun.Her şeyin üstesinden gelebilecek kadar kuvvetin var.İşte bunu keşfetmek,en iyi şekilde yaşamak için de iyi kötü bu yaşam yolunda yürüyorsun.
Mutluluk varacağımız bir durak değil, bir yolculuk biçimidir-MONTESQUIEU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder