12 Ağustos 2021 Perşembe

Yazmaya Isınmak ve Birtakım Şeyler Daha

 Selam blog.

Yazma yetimi kaybedip etmediğimden edişeleniyorum öyle uzun zamandır bir şeyler karalamadım ki kesin hamlamışımdır, saçmalarsam şimdiden af ola.

En son nerede kalmıştık inan hatırlamıyorum. Fakat yazın başını milat alırsam güzel ilerlediğini söyleyebilirim. Arkadaşlarımla tatile çıktım, kısa da olsa bir iş tecrübem oldu (işçilik çok zor bir şey, haksızlık dolu ve bahsedilen devrim bir an önce gelmeli) sonra ehliyetimi aldım, ardından bir İzmir macerası daha oldu (eski yazılardan alışkınsındır, bu sefer abimdeydim her şey müthişti ayrıca İzmiri çok özlemişim, bu şehir bir türlü beni kabul etmese de kim bilir belki mesleğe başlarken dönebilirim -inş-) geri kalan rutin hayat. Havalar fena halde sıcaktı zaten. Hiç sevmiyorum sıcağı, resmen anksiyetem azıyor. Bir de cilt rutini işlerine falan taktım güneş gittikçe gözüme sevimsiz görünmeye başladı. Allahın güneşi neden bize zarar verip çirkinleştirir ki? Zoru ne?

Gündemden yakınıyordum ya hep artık twitter ile bu kotamı dolduruyorum. Merak eden en aşağıya kaydırıp ulaşabilir. Yalnız her şey gittikçe şiddetleniyor. Böyle bir ülkede büyümüş olmak kim bilir ne hasarlar bırakıyor hepimizde. Fiziksel ve ruhsal sağlımız hatta cilt problemlerimiz bile burası yüzünden, eminim valla. Eskiden hayatın bir ucundan bir şekilde tutar pozitif kalıp ilerlerdik ama şu an yönelen tehlikeler, yaşananlar ve bulunduğumuz komünitelerin toksikleşmesi öyle gerçek öyle çarpıcı ki sağdan soldan ortadan yumurta fırlatılıyor da sahnede oradan oraya kaçmaya çalışıyoruz sanki. Yazık vallahi, bazen yaşamlarımıza acıyorum. Tabi yelkenleri suya indirmiş de değilim. Dünya böyle bir yer. Gelen tehlikelere karşı mücadele etmek doğamızda var, yok edemeyiz.  Aynen yaşamaya, hayal kurmaya ve bir şeyleri sevmeye devam.

Son birkaç yıldır inandığım ve deyim yerindeyse kefil olduğum birçok şeyin aslında içinde olmadığımı hatta dışlandığımı fark etmek sarsıcı bir deneyim oldu. Bunu hissetmenin önemli olduğunu düşünüyorum çünkü günün sonunda çoğumuz farklı seslerle de dolu olsa bazı yankı odalarına sıkışabiliyoruz. Kendi adıma bir bir terk ettiğimi söyleyebilirim. Yine de o açıklık ve konuşabilme için yeterince cesur değilim sanırım. Olduğum kadarını geliştirmeye çalışıyorum. Önemli olanın da bu olduğunu düşünmekteyim. Belki ilerde açarım bu konuyu tekrar, şimdilik kapatayım.

Eylüle tarih verdi bizim üniversite. Ev bakıyoruz arkadaşımla fakat hala düzgün bir tane bulamadık. Gerçekten güzel olan bir tane vardı o da zaten çoktan tutulmuş sırf arayalım diye bırakmışlar yani...Öyle berbat eşyalı evlere öyle yüksek kiralar istiyorlar ki evsiz kalırım daha iyi düşünüyor insan. Bir de okul tekrar kapanır mı korkusu içinde bakınca bari ağırdan alalım diyoruz. İşler karışık anlayacağın. Oldum olası sevmem zaten sonbaharın gelişini. Tamam pumpkin spice latte güzel ama onu içene kadarki süreç ani masraflar, düzen kurma çabası ve toplanmalarla dolu. Kalan şu 1.5 ayı bunlarla geçireceğim. Bir yandan da tekrar bir ayrılık kafasına girmek üzüyor. Kaplumbağa gibi odamı sırtımda taşımak istiyorum içinde kedim de olsun hatta annem ve kız kardeşim de falan...birtakım hayaller olabilir başlık.

Hadi bir film bir kitap önerisiyle sonlandırayım. (bu yoktu içimden geldi)

Kitap Yaşar Kemalin İnce Memed'i. Okurken tüylerim diken diken oldu sürekli. Bizim memlekette, Osmaniye-Çukurovada, geçiyor tüm hikaye. O ağanın insanlara zulmü, kadınların ve çocukların yaşadığı içime oturdu resmen. İlk ciltten kinle doldum. Eşkıyaların tarafında yerimi aldım. Annemden aldığım bir bilgiye göre de Memed'in saklanacağı bir aşiret anneannemin aşiretiymiş. İple çekiyorum yeni cildi okumayı, bu info üzerine araştırma yapacağım. İnsanın kendinden, dilinden ve toprağından bir şeyler okuması ne güzelmiş. Türk edebiyatına daha çok yönelmek lazım, arada kaynıyor.

Film de Türkiyeden olsun o zaman. ''Geçen Yaz'' Netflixte var. Bilirsin yaz aşklarına bayılırım o yüzden bu filme de bayıldım. Oyunculuklar muazzamdı. Normalde bu tarz gençlik filmlerinde replikler dile hiç yakışmıyor yalnız bu filmde o bayağılık yok. Şans verebilirsiniz.

Böyle bir ısınma turu olsun parmaklarım için. Havalar soğudukça daha güzel yazılar çıkacağına inanıyorum, tabi yazarsam...


Kendinize iyi davranın.

çav.


İzmirden



2 yorum:

  1. Seni tekrar buralarda görmek çok güzel.
    Ev aramak başlıbaşına bir travma bana sorarsan. Kolaylıklar dilerim.
    Sıcaklar bu yaz gerçekten feciydi.
    Ehliyet için tebrikler.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seni de joe, yorum yazmanı özlemişim! ^^
      Ah sorma ya sinir bozucu Allahtan eşyalı bakıyoruz bence asıl travma eşyaları taşıma falan :'D
      Teşekkür ederimmmm!

      Sevgiler <3

      Sil