11 Nisan 2022 Pazartesi

22. Yaş Yazısı

Nasılsın blog?

İçimden yazmak geldi. Bu his uzaklaşmadan işe koyulayım bari dedim.

5 Nisan doğum günümdü. 22 Yaşına girdim. Her doğum günümde özel yazı yazardım, kaçtı artık ama yine de bu yaşa da değinmek istedim. Kendime öyle güzel bir arşiv oluşturuyorum ki aslında şöyle 30'lara geldiğimde ilmek ilmek yaşamımı gördüğüm bir defterim olacak. Ben 30 olunca dünyanın hali ne olur bilmiyorum tabi ama...bloğu arşivlesem mi? overthink geldi durduk yere lol.

Doğum günüm güzel geçti, arkadaşlarımla eğlendim, şarabımı içtim, dans ettim, uyumadan önce meditasyonumu yaptım...21 Benim için hem en zor hem en güzel yaştı. Çok değiştim blog. Karantinadaki ben ve sonraki ben bambaşka insanlar sanki. Her yaşta ''geçen seneki gibi değilim'' hissi olurdu ama bu farklı. Tip olarak da çok değiştim çünkü. Uzun yıllar görmeyenler ohoo sana ne olmuş vs. oluyor mesela. Kilo aldım, yüzüm daha bir oturdu...büyümek işte aslında. Sosyalleşemediğimiz bir dönemden sosyalleşmeye ani geçişimizin de bu değişimde payı elbet var. Yeni eve çıkmak, yeni ilişkiler, arkadaşlarımla sonunda yüz yüze olmak, planlar, akademi...Her şey dolu doluydu. Zorlanmadım diyemem. Her şey çok yoğun, gerçek ve yer yer inciticiydi. Bir şekilde devam etmeyi öğretti bana hayat. Sen ne yaparsan yap o gün ya gül ya ağla her şeyin kendi içinde devam ettiğini öğrendim. Bu yaş bunun için vardı sanki. ''Büyümenin Sancısı'' isimli kitap bu yaşa kapak olabilir. Sorunların çözümü bir yerden sonra sana bakıyor. Sürüne sürüne de olsa bitirdim bir şekilde ama işte şimdi geriye dönüp baktığımda yaptığım her şey için memnun hissediyorum, pişmanlık bana göre bir şey değil zaten. Sadece bir de şunu öğrendim ki hayat aynı zamanda bir matematik. Hisleri güçlü biriyseniz bu matematiği lehinize çevirebileceğinizi düşünürken bazen zannetmekle kalıyorsunuz. Oyunu kuralına göre oynamanın gerektiği tiplemeleri belirledim aklımda. Pratikte göreceğiz. 22'de hislerimi biraz daha gölgeleyip mantığımı açığa çıkaracağım, hope so.

Kendim hakkında neyi seviyorum biliyor musun? Ne yaşarsam yaşayayım ki bazen gerçekten ağır hissettirenleri de oluyor, her şeye rağmen ''idealize ettiklerim''den kopmuyorum. Benim onların geleceğine inanacımdan hiçbir şey, hiç kimse alıkoymuyor. Daha pozitif bir insana dönüştüğüm doğru. Bunun güzel şeyler yaşadıktan sonra gerçekleşen bir şey olduğunu sanırdım fakat tam tersiymiş. Evren deneyimler sunar sen içinden geçersin sonra nasıl yorumlarsan hafıza onu öyle alır. Kendimi yaralamayı reddetmeye çalışıyorum. Kafam susmadığında onu mantık dizginine almak için uğraşıyorum. Bunda geliştim de. Bazen bazı şeyler sadece olur, bazı insanlar kötüdür, bazı olaylar yaşanmalıdır ve bazen böyle biri olmalısındır...akışta kalmak ne kadar önemli, o akışa tutunmaya çalışıyorum ve hiç de fena değilim.

Geçen tumblrdan biri çok güzel bir mesaj yapmış, uzun yıllar takip ettiğine ve benim onun hayatını değiştirdiğime dair...güzel dileklerde de bulunmuş. Öyle bet bir anda okudum ki gözlerim doldu. Duygusal bir eramdaydım zaten. Beni hala takip edenlerin, okuyanların olduğunu görmek bana geçmişimi hatırlatıyor; kendimle aramda olan bağı inşa ettiğiniz için hepinize teşekkür ederim...göz dolması deyince hiç ağlayamıyorum biliyor musun? çok kırıldığım bir anda bir kere ağladım genelde hep olmaması gereken anlarda oluyor zaten bu sefer de otobüstü...yoksa tenhada ühüleyip irl ben ağlamam diyen bir tipim. Ağlamak kötü bir şey olduğundan değil gerçekten zor ağladığımdan. Sadece içime aktığını hissediyorum ya da öfkeye dönüştürüyorum. Belki üzerine çalışılabilir bir konudur çünkü kolay ağlayabilenlerin daha sağlıklı duygular yaşadığını gözlemledim. Daha ''duygusal'' değiller ama orası ayrı, duygusal olmak empatikliktir. İnsanlar karıştırabiliyor...bu da böyle bir anektod olsun.

Yeni yaştan beklentiler mi?

Manifestlerimde saklı kalsın. :)

Hepinize sıkıca sarılıyorum,

çav.

***

Bunu iki gün önce yazıp bırakmışım. Şimdi ders dinlerken aklıma düştü ''aa bir şeyler karalamıştım sanki'' oldum. Okudum şöyle bir, ekleyecek bir şey göremedim. Finaller gümbür gümbür geliyor. Hiç sevmiyorum çalışmayı yalan söyleyemeyeceğim. Yine de yapmam gerekeni yapmam gereken zamanlar. Lütfen bana şans dileyin enerji yollayın şu sene ders bırakmadan su gibi aksın geçsin :( 

Hadi kaçtım!

5 yorum:

  1. Mutlu yaşlar genç adam.
    44 yaştan bildiriyorum; sadece deneyim peşinde koş, tabiki tavsiye sadece verene yarar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, yaş deneyimdir benim için güzel bir tavsiye olarak alıyorum :)

      Sil
  2. Çok teşekkürler! Aynen öyle...daha gerçek hissettirmesi belki ''şu anda'' olanın bu olduğu içindir zaten önemli olan da onunla iyi geçinebilmek :) Güzel dileklerin için ayrıca teşekkür ederim, sevgileeeer.

    YanıtlaSil