Galiba hayatımın kitabını buldum.Kitaplığımın üst rafında.Altını çizdiğim her cümle zihnimin ''unutulmayanlar'' bölmesinde.Dorian Gray'in Portresi - Oscar Wilde.
Solda Türk kahvesi sağda bir Batı Klasiği.Kültürlerin buluşma noktasıyım!
Hatırlar mısınız bilmem,bir ara edebiyat hocamın bana ısrarla bu kitabı okumam gerekiğini söylediğini söylemiştim.O üstüne basa basa ''seni yansıtıyor'' deyince merak edip bir hafta sonra alıp okumuştum.Okuyalı bir ay olmuştur,bu yazıyı yazmak için fazlasıyla heyecanlıyım.
Kitabı ilk aldığım gün okulda nöbetçiydim.Açtım, ilk sayfasını okumaya başladım.İnanamadım...o kadar yemek yercesine okuyordum ki okul nöbetçisi olduğum meşgul bir günde 100 sayfasını bir çırpıda bitirmiştim.Sonraki günler yavaşlamaya karar verdim.Bu kitapta altını çizmem gereken yerler,üzerine zihnimde kurgular yapmam gereken noktalar doluydu.Öyle de yaptım.Sakin sakin,küçük lokmalarla okudum,hazmettim.
Adettendir.İlk başta konusundan bahsetmeliyim.
Basil adlı bir ressam Dorian adlı dünya yakışıklısı bir gencin tablosunu yapmaya başlıyor.Onun gözlerinde kendi ilhamının enerjisi görüyor.Tablo bitince de kimseye göstermeyeceğini bu onun kariyerinin zirvesi olduğunu zikrediyor.Aynen de bu şekilde yapıyor.Tablo bitince Dorian'a yaşlılığının ve çirkinleşme ihtimalinin bu tabloya yansıması temennisinde bulunuyor.Ve işte bu tablonun Dorian'ın eline geçmesiyle anlatılmak istenen şeylerin kurgulanması bir bir başlıyor.
Kitaptaki bir diğer önemli karakterse Lord Henry.Basil,Henry ve Dorian üç yakın arkadaşlar diyebiliriz.Kitapta Henry ve Basil'in zıt düştüğü birçok durum varken Dorian sürekli ikisinin önerileri arasında boğuşuyor.
Kitap boyunca ben de karar vermekte zorlandım.Henry'nin akılcı yönü bazen daha mantıklı gelirken bazense Basil'in sanatçı tutumları kalbimi ona itti.
***
Biraz alıntı;
''..Her güzel şeyin arkasına trajik olan bir şey vardı.Basit bir çiçeğin açması için bile dünyalarca çaba gerekiyordu....''
''Hiçbir şeyi onaylamam,garipsemem de.Bu hayata karşı takınılmayacak türden saçma bir tavırdır.Biz bu dünyaya ahlaki önyargılarımızı sergilemeye gelmedik...'' (Lord Henry)
''Mutluyken hepimiz iyiyizdir.Ama iyi olmamız,daima mutlu olduğumuz anlamına gelmez.'' (Lord Henry)
***
Kitabın ön sözünde ve arka kapağında ahlak ile ilgili vurucu sözler mevcut.Onları kendinizin bulup,okumanızı ve yorumlamanızı dilerim.
Kitapta geçen korkuların ve aşkın anlatılma gücünü her bir sözcükte bam bam hissediyorsunuz.En azından ben bu şekilde hissettim.En çarpıcı tarafı şudur ki bu kitabı okurken aslında hiç mutlu değildim.Fakat mutsuz okuyor olmam bu kitabı bana daha çok çekiyordu.
Öyle bir kitap ki bu anlamak istediğiniz her şeyi çıkarabilirsiniz.Ben size benim anladığım kısmı paylaşacağım.İmgeleri nasıl yorumlaradığımı aktaracağım.
Yüzümüzün güzelliği geçicidir.Fiziğimizin düzgün oluşu kalıcı değildir.Bizi asıl çirkin ve güzel kılan şeyler işlediğimiz günahların,kötülüklerin ruhumuza olan yansımasıdır.Hiçbirimizin günahlarımızı sahiplenip çirkinleşecek portrelemiz yok.Bu yüzden yapmamız gereken ruhumuzu en az şekilde çirkinleştirmeye çalışmak.Bu sadece iyi bir insan olalım mesajı değil,olmak istediğimiz kişi olalımın da mesajıdır.
***
Biraz daha alıntı;
''Hayat çok güzelmiş eskiden! Gösterişiyle,süsleriyle,ne kadar harikaymış! Ölmüş insanların şaşasını okumak ne çok keyifliydi Dorian için...''
''Dorian, çırpınır gibi bir tavırla haykırdı: 'Hepimizin içinde cennet ve cehennem vardır,Basil!...''
''...ölümden korkmuyorum hiç.Beni korkutan ölümün geliş tarzı.'' (Dorian)
***
Bu kitabın bende özel bir yeri oldu,öyle de kalacak.Israrla önermeyeceğim.Sadece şunu söyleyebilirim ki okurken birden fazla şeyi sorgulayıp düşünceli günler geçireceğiniz bir baş yapıt.Okurken ön yargılarınızdan,öz fikirlerinizden arının.Yazarın anlatmak istediklerini yakalamaya odaklanın.
Ruhlarımızın hep güzel kalması dileğiyle,çav.