28 Aralık 2015 Pazartesi

School Survivor/8.Hafta!


 Yazılı haftasından önceki son haftayı da atlattım iyi kötü.İyi çalışmışım galiba çünkü bugünkü matematik sınavım gayet iyi geçti ^^


Matematik notları/Ben genelde soruları kapatıp çözerek matematik çalışıyorum en etkilisi.


Matematik notlarını çıkarırken ^^

Bu arada badem severlerden bir like beklerim,ya bıraksalar günde 10 kilo yerim;nimet gibi nimet!



Coğrafya bu aralar kafamı şişirmeye başladı ben de mind map çıkararak konuyu pekiştirmeye çalıştım.İşe yaradı şuan daha basitçe görüyorum.

Bu hafta ve haftayadan sonra sınavlar bitiyor ama eskisine göre daha az heycanlıyım.Şu aralar tek düşündüğüm yılbaşı ^^

Yazılı haftası olan herkese başarılar xox



25 Aralık 2015 Cuma

2016 İstekleri-Yılbaşı!


Evet 1 yıl daha yaşama mücadelesinden galip çıktık.Koskoca bir seneyi bütün gücümüzle itekledik.Şimdi sıra 2016'da!

Benim için 2015 yenilenmenin,bilgiyle aydınlanmanın ve gerçekliğe ulaşmanın yılıydı.Hazırlık sınıfı bana çok ama çok şey kattı.Öncelik iyi bir İngilizcem oldu,dünya tatlısı bir öğretmene,ablaya sahip oldum.Olgunlaştım.Olaylara çok yönlü bakamayan çocuksu kimliğimden kurtulup daha çok araştırmayı,öğrenmeyi seven biri oldum.Geliştim işte,kabuğumdan çıktım.

Ve o klasik cümleyi kuruyorum şuan ''GEÇEN SENE ÇOK APTALMIŞIM''

Her sene değişiyoruz ve hayatımıza bir şeyler katıyoruz sizce de bu mükemmel değil mi?Her sene diyorum ki herhalde bundan sonra bir şeyim değişmez sonra hooop en olmayacak yerden fikirlerimin beli kırılıyor.Bu sefer net bir şey söylemeyeyim ama bu dünya görüşü beni bir 5 yıl daha idare edebilecek derecede ^^

Daha dün gibi 2009'da kutladığımız yılbaşını hatırlıyorum.Babamın işi nedeniyle bir yemeğe birazcık mecburi katılmıştık.Bütün gün koşup oynamıştım.Yılbaşı ağacının kenarlarına konulan çitleri bütün yasaklara rağmen aşıp o çok beğendiğim süsleri deyim yerindeyse araklamıştım.Banane herkes yapıyordu tek ben değildim!

Bir de dansöz çıkarmışlardı gecenin sonlarına doğru.Tam bir faciaydı.Kadın işini yaparken bir anda çocukların yerlere dağıttığı süslere takılıp masanın birinin üstüne devrilmişti.Şimdi olsa gülebilirdim ama küçükken acımıştım.Normal insanlarda tam tersi olmaz mı bu ya?

Her neyse şimdilik eski yılları tekrar bakma şartıyla bir rafa kaldıralım.

2016 İsteklerim:

  • Bloğum için minik adımlardan oluşmuş dev bir büyüme!
  • Uzakta olduğum arkadaşlarımla her yıl olduğu gibi bu yıl da görüşebilme imkanı.
  • 9.Sınıfı en başarılı şekilde bitirme.
  • Daha fazla kitapla tanışma!(Belki bir liste yapar sizinle paylaşırım)
  • Japonca A1 seviyesindeki eğitimimi tamamlama.
  • Yapmaya cesaret edemediğim ama istediğim şeyleri gerçekleştirme.
  • Seyehat etmek,özellikle yurtdışı!(Avrupa)
  • Yüzmeye 2. bir queen back dönüşü daha!
  • İnsanlara karşı daha az verici olma.
  • Geçen seneden daha üretken ve yapıcı olma.
  • Her şeye rağmen pozitif ve inançlı olmayı başarma.
  • Odamın dekorunu güzelleştirme.
  • Bir evcil hayvan sahiplenme.(KEDİ KEDİ KEDİ!)
  • Daha fazla yoga yapma,bu vücut gelişecek!
  • Daha adaletli ve güvenli bir ülkede yaşama.
  • Okullardan nefret etme duygumu yarıya indirme u_u
  • Uzun süreli yabancı bir mektup arkadaşı edinme!
  • Profesyonel bir fotoğraf makinesi
  • Bütün çocuk,kadın,masumlar için daha fazla gülümseme
Galiba bu kadar.Zaten yıl içinde bunların sayısı 648884 olacağından bu kadarı yeterli ^^

Başka ne diyeyim?Hepinizin yeni yılı size mutluluk,sağlık ve başarı getirsin.Kalan şeyleri zaten çalışmanızla elde edersiniz.Kendinize güvenin positifliğinizi kaybetmeyin!


Bir yılbaşı klasiği daha ^^

Filmin ismi: Mean Girls










23 Aralık 2015 Çarşamba

İnanç-Başarı-Motivasyon


Elimde şekersiz kahve bir yandan tumblrda rb yapıyor bir yandan sosyal medyada geziniyorum.Size güzel haberler getirdim!

Üstümdeki kötü enerjiyi sıyırıp attım,artık daha özgürüm!

Dua ederek başardım bunu biraz.Allah ile konuştum ve ona istediklerimi söyledim,1 kere değil defalarca yaptım bunu.İnanmak güzel bir şey,sizi sonsuz bir gücün koruduğunu hissedince insan kendine ''Üzülme bu dünya boş.'' diyebiliyor.İnanan biri için sadece bu dünya yok çünkü,işte bu da diğer bir güzelliği :)

Bir şeyleri inanarak yapmak gerçekten çok önemli.İçten isteyince bir şeyleri er ya da geç oluyor veya hayırlısı değilse gerçekleşmiyor.Bunun bilincine varmaya başladım biraz.Din Kültürü öğretmenimiz bir rüyasını göz yaşlarını tutamayarak anlatmıştı onun için çok özel olduğu için paylaşmayacağım ama kısacası olay şu ki her hayıflandığımızda,isyan ettiğimizde sahip olduklarımıza nankörlük ediyoruz.Hani diyoruz ya sivilcelerimden nefret ediyorum,çok çirkinim hayır;bizi çirkin yapan sivilcelerimiz değil nankörlüğümüz.

3 Gün önce isyanlarda olan bana bakın,değişmemek adına bir duanızı alırım ^^

Güzel haberleri söyleyeyim.Çaba sınavından bahsetmiştim ya oldu baya.Sonucu anca geldi elimize.Okulda YGS-2-3-4-5 sınavında 1. diğer ikisinde 2. olmuşum.Çok ama çok mutlu oldum.1.Olmaktan çok emeklerimin karşılığını almak sevindirdi beni.Hayat mottosu olarak zaten kendimle yarışan biriyim.Eğer kendimi geçmeye başlarsam o noktada rakiplerimle yarışmaya başlarım! ^^

Bende durum bu,sizler neler yapıyorsunuz?Daha fazla aktif olmanızı istiyorum.Okumanız yeter de artar ama sesinizi de şizofren gibi hissetmemek adına duymak istiyorum hani u_u

Birçoğunuz yazılılara çalışıyor bir çoğunuzun da yazılısı yaklaştı benim gibi.Yılmayalalım,savaşalım;doğru adımlar atarsak kazanan biz olacağız!SÖZ!













22 Aralık 2015 Salı

Sosyal Medya Hesaplarım


Merak edenler için diğer sosyal medya hesaplarımı paylaşayım dedim:

İnstagram: tık

Tumblr(bildiğiniz üzere :)): tık

Snapchat: Umutlusalata

Twitter(tamamen kişisel ve biraz dalgalı :)): tık






21 Aralık 2015 Pazartesi

Efsun-chan Adına...

Bütün gün içimde kötü bir his vardı sonunda çıktı ne olduğu.

Sergül Ablanın bebeği efsun bugün melek oldu...,

O kadar uzun zamandır takip ediyordum ki kendisini ailemin bir üyesini yitirmişim gibi hissediyorum.

Her ne kadar Sergül Ablayla bir tartışma yaşadıysam da o bir anne,en tez zamanda toparlanması dileğiyle...

İyi uykular Efsun-chan.




18 Aralık 2015 Cuma

Bisküvi-Çay Meselesi


 Son yazıdan sonra ruh halim yine hızlı bir değişime uğradı.Daha pozitif olmaya çalışıyorum.Bugün arkadaşlarımla kahve içip yemek yedik.Bol bol da güldük.Kendime geldim sanırım.Artık ''Daha fazla şımarıklık yok!yapacağın işlere odaklan!'' modundayım.

Çanakkalede yaşamaya başladığımdan beri düzenli olarak gittiğim tek yer kafe Pascua galiba.Kendimi evimde gibi hissediyorum o eski raflardaki kitapların yarattığı ortam insana güven veriyor.

Hani çaya bisküvi batırırsınız ve o bisküvi çayın içine düşer sonra aliyim derken daha da berbat edersiniz ya galiba duygularımı özetleyen şey bu.Bir şeylerin üzerinde çok durunca parçalanıyorum sonra toplarlaniyim derken iş daha da çıkmaz bir hal alıyor.

Ben artık ilk önce bisküvimi ısırıp sonra çay içmeye karar verdim.İkisinin de tadını ayrı ayrı alacağım.Bırakayım ikisi damağımda bulsun ortak noktaklarını.

Başaran kişileri de tebrik ediyorum;ya işleri fazla batırmıyorsunuz ya da çabuk toparlıyorsunuz;bana da öğretin bana da ^^

Bisküvinize sahip çıkmanız dileğiyle,hoşçakalın!


Mandalinalar için bir jest





15 Aralık 2015 Salı

Nasıl Japonca Öğreniyorum?

Konnichiwa Minasaaaaaaaaaaaaaaaan!

Yaklaşık 2 ay önce yazmayı istediğim yazıyı sonunda yazıyorum!Ne bekletti seni bu kadar diye sorarsanız;tam olarak bu dilin ne olduğunu nasıl öğrenilmesi gerektiğini kavramak istedim.Eee birazcık da kavradım ^^

Öncelikle Neden Japonca? sorusuna cevap vereyim.Çocukluktan beri animelere (abim sayesinde) ve japon filmlerine bir ilgim var.Tokyo Driftle başlayan Japonya hayallerim bu yaşa kadar türlü türlü animeler,şarkıcılar ve gruplarla sürdü.Japon dilinin karakterlerini ve konuşmasını seviyorum.Neden bilmiyorum ama konuşmalarını dinlemek beni iyi hissettiriyor ve tabiki konuşmaya çalışmak :) Japon kültürünü de çok seviyorum.Birbirine bağlı,geleneklerini seven ve en önemlisi çalışkan bir toplum.Kısacası zevk ve ilgi meselesi ^^

Japoncayı öğrenme isteğim lise hazırlık sınıfının ilk aylarında başladı.Okulumuza gelen Japonca stajerleri (İngilizce derslerine giriyorlardı) bana bir aralar Japonyayı sevdiğimi hatırlattı gibi bir şey oldu.O günün sonunda aklıma koymuştum,animelere ve Japoncaya sert bir dönüş yapacaktım.

İlk başlarda hiçbir şey bilmediğimden bir defter alıp internetten Katakana çalışmaya başladım.Bu arada bilmeyenler için Japonca 4 farklı alfabeden oluşuyor:

  1. Hiragana (Japonca asıllı kelimelerin yazılımı)
  2. Katakana (Yabancı kelimelerin Japonca yazılması)
  3. Kanji (Tek bir kelimeyi ifade eden karakterler/Çinceyle ortak çoğu)
  4. Romanji (Latin alfabeyle yazılımı yani okunduğu gibi mesela giriş kısmında size merhaba derken romanji kullandım)
Her gün 3-4 harf yazıp çalışıyordum.Şuan fark ediyorum ki biraz fazla yükleniyormuşum çünkü şuan yüzde 60'ı aklımda değil.Katakanayı bitirdim sanıp geçtim.Sıra Hiraganaya gelmişti fakat aslında tam tersini yapmalıydım.İlk önce Hiragana sonra Katakana öğrenmelisiniz.Hiragananın yarısına geldikten sonra bu dilin sadece alfabeden oluşmadığını hatırladım.Grammar öğrenmeye de başlayacaktım ve bunun için mükemmel bir site keşfettim: https://www.japonca.com.tr/
Ayrıca sitenin grammar kitabını da aldım.Şimdi artık dil kafamda oluşmaya başlıyordu.

Yaz tatili boyunca baya bir grammar çalıştım ve ara ara alfabe tekrar ettim.Galiba iyi çalışmışım ki resmen grammar olarak çalıştığım her şeyi hatırlıyorum.Kitap çok ama çok kaliteli.Karşınızda bir öğretmen varmış gibi anlatıyor.Ayrıca videolu anlatımlarından da yararlandım.

Daha sonra adam akıllı bir kursa gitmek istedim.Bunun için de Çanakkale Gençlik Merkezini tercih ettim.6 Kasımda da kursa başladım.Artık hünerlerimi sahnelere taşıyacaktım ^^

Kursta şuan Hiraganayı bitirdik Katakanayla devam edeceğiz.Bazı dersler de araya dil bilgisi ve günlük konuşmaları da sıkıştırıyoruz.Öğretmenim dünya tatlısı biri kurslar çok güzel ve verimli ilerliyor.


Japonca öğrenme serüvenimi bir kenara bırakıp size vereceğim tavsiyelerime gelelim:

Japonca Nasıl Çalışılmalı?
  • Hiragana öğrenmeyle başlayın.
  • Karakterleri bol bol yazın.
  • Yazım sıralarına dikkat edin ve uyun.Bu şekilde daha seri yazarsınız.
  • Karakterleri birer resim olarak düşünün ve onları kendi kafanızda bir şeylere benzetin bu hatırlamanızı kolaylaştıracaktır.
  • Katakana ve Hiragana karakterlerin farklarını kavrayın birbirine karıştırmayın.Gerekirse aynı heceleri yanyana koyup bir birine bir diğerine bakıp zihninize kazıyın.
  • Dil bilgisi öğrenirken Japonca düşünmeye çalışın.Zaten Türkçe ve Japonca grammar olarak benziyor.
  • Bir kursa kaydolun bu en sağlıklısı olacaktır.Akıl akıldan üstündür :)
  • Kendinize karakter kartları oluşturun arkalarına romanjilerini yazarak tekrarlar yapın.


Hiragana tekrarlarımı bu kartlar sayesinde yapıyorum.
  • Her dili öğrenirken olduğu gibi bu dil için de bir kelime kutunuz olsun.Öğrendiğiniz her yeni kelimeyi atın içine ve zaman zaman açın bakın bu sizi motive edecektir.



Yaklaşık 1 yıldır kullandığım kelime kavanozum.

  • Okumaktan,yazmaktan,yanlış yapmaktan çekinmeyin.Japon değilsiniz sadece öğreniyorsunuz :)

Japonca defterim.


Japonca kursunda kullandığımız grammar kitabı.


Japonca kursunda kullandığımız karakter kitabı.

  • Belki de en eğlencelisi;anime izleyin.İzlerken kullanılan kalıplara dikkat edin.Fakat dikkat edin animelerde kullanılan dil normal dile göre çok argo kaçıyor kelimeleri seçin yeter.Favori 3 animem:
  1. Nagi no Asukara
  2. Gosick
  3. Ano Hana

Aklınızdaki son soru:


Japonca Öğrenilmesi Zor Bir Dil mi?

Kişiden kişiye değişir ama bana göre hiç değil.Hatta çoğu Avrupa dilinden daha kolay.Grammar olarak Türkçeye aşırı derecede benziyor.O karmaşık görünen harflerse işin içine girince a b c gibi oluveriyor,korkmayın ^^

Benim bilgim bunları önermeye yetiyor.Merak ettiğiniz başka şeyler varsa yorum kısmına yazabilirsiniz!


Sayoonara!







13 Aralık 2015 Pazar

School Survivor/7.Hafta!(DUYURU!)


 Bir haftayı daha devirdik.Galiba geçirdiğim en mutsuz haftaydı.Önceki yazıda bahsetmiştim yine kafanızı şişirmeyeceğim ^^


Fiziği tam sevdim derken öğretmen yüzünden soğudum.Derse 2dk geç geldim diye yok yazdı oysa ben sınıfı temizliyordum,içimden gelmişti ya...bu dünyada iyi insan olmak zor(!) Eğitim sistemi saolsun SUS ULEN ÇALIŞ diyor :):):):)


Taptaze bu sabahtan.Türk Kahvesi severler elini kaldırsın fal baktırmak istiyorum!


Neler olacağını bilene çatal bıçak takımı ^^


Fizik performans ödevi.Fark ettiyseniz canımın sıkıldığı derslerde daha çok fotoğraf çekiyorum ^^


EVEEET BİR DE DUYURUM VAR:

HAFTAİÇİ ''NASIL JAPONCA ÖĞRENİYORUM?'' ADLI BİR YAZI YAZACAĞIM.DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN EN ÇOK SORULAN SORUYDU EE O ZAMAN BEN DE HEPİNİZİ GÖRMEK İŞİTMEK İSTİYORUM!

Görüşürüzzzzzz!




12 Aralık 2015 Cumartesi

Kendi''me'' İyi Bak


Birazdan ailecek AVM'ye gidip benim için mont bakacağız.Nasıl bir şey istediğim konusunda kararsızım gerçi şu aralar her şey için kararsızım.

Okulum sivil olduğu için her sabah ne giyeceğimize karar vermek zorundayız,ben normalde geceden özenle hazırlar ütüler masamın üstüne koyardım.Fakat bu aralar dolabımın halini görmeniz lazım resmen iç çamaşırlarımla pantalonlarım aynı yerde,tişörtlerimin hepsi ütüsüz.Her sabah gözüm uykusuzluktan kapalı elimi attığımı giyip çıkıyorum ondan sonra da gün boyu kendimi kötü hissediyorum.

Uyku demişken uykuzum da.Bilmiyorum bunu okuyanların arasında erken yatabilen insanlar varmı ama NASIL BAŞARIYOR SUNUZ?Ben ne kadar uykulu olursam olayım geceleri zaman geçirmeyi çok seviyorum tam bir gece insanıyım.Gece ders çalışmayı,bilgisayarda takılmayı,sohbet etmeyi gündüzlerden daha çok verimli yapıyorum.Okul zamanı erken uyumam için şöyle etkili tavsiyeleriniz varsa alırım.

Nedenini bilmediğim her şeye karşı bir isteksizlik ve bıkkınlık var.Tabiki her insan hep mutlu olamaz böyle zamanlarda mutlu olmanın değerini anlıyoruz ama geçsin gitsin işte!

Temiz hava iyi gelebilir ben hazırlanmaya gideyim...

Kendime not

9 Aralık 2015 Çarşamba

Kitaplarla Aram Ne Alemde?


Okul başlayalı daha ancak 2 kitap bitirdim ve 3-4 tane de başlayıp başlayıp sıkılıp bıraktım.Doğruyu söylemek gerekirse ben biraz üşengeç bir kitapkurduyum.Kitaplar için zaman yaratabiliyorum ama o zamanda isteksizsem veya canım istemiyorsa yapmıyorum.Kitapları ödevim gibi görmüyorum,onlar benim bulunduğum dünyadan uzaklaşıp soluk aldığım yerler.Bu kadar felsefe yeter u_u


Annemin kitaplığından aldığım 12 tane tarihi denemeyi konu alan bir kitap.Başlıktan da anlaşılabileceği gibi tarhteki önemli olayları ele alıyor.Kitabı çok beğendim bir iki günde yarıladım fakat yazarı biraz taraflı buldum.Fatih Sultan Mehmete vandal,iki yüzlü diyor.Bu kitabı yazmadan önce subjektifliğini bir kenara bırakıp Avrupa Tarihini ırkının etkisinde kalmadan araştırmalıydı.Fakat tekrar söylüyorum anlatış vs. çok ama çok güzel;bilgilendiğimi hissediyorum.

Annemin kitaplığından bir de hepinizin bildiğim ''Simyacı'' kitabını aldım.5.Sınıfta okuduğumu hayal meyal hatırlıyorum ama tekrar okuyasım geldi.Böyle bazı kitaplar hiç yaşlanmaz hep aynı tadı verir ya bu da o klasiklerden biri.

Bu ikisini bitirdikten sonra daha önce aldığımı gösterdim ''Deniz Feneri Yolu'' kitabını kendimi zorlayarak okuyacağım.Debbie Mocomber kitaplarını artık o kadar okudum ki bu biraz kabak tadı verdi.Yine bir kadının hayatı yapay basit bir anladım...sıkıcı :/

Almak istediklerime gelirsek şöyle mini bir liste çıkarabilirim:

Modern İnsanın Kutsal Kitabı ''Dünyayı değiştirmenin 365 yolu!''

Kısa Dünya Tarihi ''Bu kitabı bitirince genel dünya tarihi hakkında her şeyi biliyor olacaksınız!''

Evet bu aralar bu tip tarih kitaplarına merak saldım ^^

Bülbülü Öldürmek/Resmen okuyacağım okuyacağım deyip elli defa bıraktım.Bu sefer gerçekten istiyorum.

Daha aklımda olanlar vardı fakat not etmediğimden unuttum.Az çok ne tarz sevdiğimi anlamışsınızdır.(Biyografi-Otobiyografi-Tarih-Roman-Dram) Eğer bana önerileriniz varsa lütfen herhangi bir yerden yazın u_u










6 Aralık 2015 Pazar

School Survivor/7. Hafta!


Sinemadan geldiğimiz gibi yazının başına oturdum.Merak edenler için Düğün Dernek 2'ye gittik.Çok güldüğüm bir film olmamasına rağmen birincisi daha iyiydi sanki.Tek tük şeylere güldüm gitmeyenler için spoiler vermiyim :) Neyse konumuza geçiyim.

Bu hafta bir deneme sınavı olduk.Çok zorlamışlardı yine.Çalıştım çabaladım yine aptal aptal yanlışlar yaptım.O kadar sinir oldum ki kendime.Bilgisizlikten yanlış versem bu kadar üzülmezdim.Sonuçları merakla bekliyorum.

Test çözme temposuna girmeye başladım her gün aksatmadan çözdüm.Planner'ımı artık haftalık yapıyorum günlük çok yorucu ve üşendirici oluyor.Eski düzenime döndü yani her şey.Bu haftanın tek zorluğu saçma sapan performans ödevleriydi.Ders içi performans ve ödevler varken buna ihtiyacın olmadığını düşünüyorum sanki...Yaptım yine de ama eğitim sistemi bu napalım :')


En taze fotoğraf bu sabahtan.Biyoloji performans ödevimi yaptım hem de son gün.Anca haberim oldu Salı günü gitmedim okula ya bir Allahın kulu da çıkıp Anıl ödev vardı demedi,neyse bakalım yaptım.


Okulda canım sıkıldığı zamanlar Japonca alıştırmaları yapıyorum.Dili hayatımıza sokmalıyız dediğim şey de tam olarak bu.Bu hafta Japonca kursuna hiç gitmedim,daha doğrusu gidemedim.Telafi edeceğim işlenen her şeyi ipin ucunu kaçırmak istemiyorum.


Kimyadan sorun yaşamıyorum artık pek.Aman nazar değmesin.Soru tiplerinin mantığını çözdüm hocanın kursta yaptığı bir testten de 1 yanlışım çıktı o da bilgi sorusuydu :)

İşte böyleydi bu hafta.Haftaiçi kitaplar hakkında bir şeyler yazacağım,okuyor olduklarım okumak istediklerim vs.Kitap arayışında olanlar bir göz atsın bloğa :)

*Görüşmek üzere*





4 Aralık 2015 Cuma

Hak-Adalet Hakkında


 Herhalde bir insan benimle ilk kez tanıştığı zaman fark edeceği veya fark ettireceğim ilk şey haksızlıklardan nefret etmemdir.Çevremde en küçük bir haksızlığa bile tahammülüm yok kime veya neye yapıldığı umrumda değil.

Şimdi çoğunlukla bunu insanlar biraz saçma olarak algılıyor.Evet haksızlıklarla dolu bir dünyada yaşıyoruz ve bu hiçbir zaman değişmeyecek.Fakat ben değişmez diye haksızlıklara haksızlık katmak istemiyorum.Hepimiz hayatımızı bir adalet üstünde yaşamaya çalışırsak başkasının hayatına müdahale etmezsek zaten böyle bir kavram olmaz bile.

Adaletin anlamını bilmek de önemli.En çok karıştırılan şey adaletle eşitlik kavramları.Bana göre birbiriyle çoğunlukla çakışan 2 şey.Şimdi mesela 3 farklı yaşta büyük,ortanca,küçük kardeşler var.Anneleri hepsine yemek koyacak eğer hepsinin alabileceği kapasitede yemek koyarsa bu adaletli olduğunun göstergesidir ama hepsine eşit porsiyon yemek koyarsa küçük yiyemez veya büyüğe az gelebilir işte bu noktada adaletle eşitlik çelişmiş olur.Bununla ilgili öncelerde gördüğüm güzel bir karikatür vardı hemen göstereyim.


Anladıktan sonra hakka sahip çıkmak var.Bunu çok büyük bir şey olarak algılamamak lazım bir başka örnek vermem gerekirse bir sınavda kopya çekmeyip bilgilerinizi kullanarak sınavı çözmeniz diğer sınava girenlerin hakkını çiğnememek demektir.Evet o sınavda herkes kopya çekebilir ama emin olun doğru olanı,hak olanı yaparsanız hayatın her alanında bir adım hep siz önde olacaksınız.(Aklıma Demet Akalın-İlahi Adalet şarkısı geldi ve biraz mırıldandım ^^)

Adaletli yaşamaya özen gösterelim ve küçük büyük demeden her haksızlığa sesimiz kadar karşı çıkalım yoksa bir gün biz haksızlığa uğradığımızda sesi yetecek kimse kalmaz :)



2 Aralık 2015 Çarşamba

Günlük Kıvamında #20


Klasik bir haftaiçi akşamındayım.Çalışılacak dersleri hazırladım kurs hocamı bekliyorum,tumblrda geziniyorum.Dün okula çok uykum olduğundan gitmedim.Bir şey değişmedi hala uykum var :/ Yarın Çaba Denemesi var.Heycanlanmıyor değilim sonuçta lisenin ve 9. sınıfın ilk sınavı olacak.İyi geçmesini umut ediyorum siz de edin!

Daha yolun başındayken bu kadar sıkıldıysam 12. sınıfta naparım bilemiyorum artık.Gerçi başka çaremiz mi var.Öğrenciyiz,yapmak zorundayız.Çoğu insanın ve öğretmenin algısı bu yönde.Hep kendi derslerine gerekli ilgiliyi bekliyorlar.Tamam saygı bir yere kadar ama herkesin yetenekleri de farklı.Mesela o gün kimyacımız ''Neden kimyayı yapamıyorsunuz anlamıyorum,sınıf başırınız çok düşük.'' gibisinden bir şey dedi.Benim notum düşük değildi ama pencerede elimi uzatıp tabelayı okumasını isteyesim geldi.''SOSYAL BİLİMLER LİSESİ''.Bahane de üretelim demiyorum ama neyi yapıp neyi yapmamın çok mühim olmadığını biliyorum.Örneğin edebiyat ve matematikten iyi bir hukuk fakültesine gitmek istiyorsam soru kaçırmamam gerekir.(En azından hayallerim bu yönde ^^)

Tübitak için bir proje üzerinde çalışıyoruz.Konuyu söylemek istemiyorum henüz ama eğer ki katılırsak direkt bir yazı yazacağım uzunca.Gerçi Tübitak da çok gerçekçi ve adalaletli bulduğum bir kurum değil ama denemekten ne çıkar?

Haberler benden bu kadar galiba.Yarım saatlik bekleme aramda size mesaj atiyim dedim.Haftanın ortasındayız,sizler neler yapıyorsunuz?