Resmen evlere kapanmış durumdayız.Senaryolarını izlediğimiz olaylar bir bir gerçekleşiyor.Bir yanımız işin goy goyunda bir yanımızsa fena halde korkmuş durumda.Kimileri ise komplo teorileri üretiyor.Herkes başımıza doktor kesildi,tavsiyeler havada uçuşuyor...evlerden ruhsal bütünlüğümüzü korumuş bir halde çıkabilirsek ne mutlu.
Kendi hayatımda işler bayağı yolundaydı halbuki.Tam ben her şeye alışmışken dünyanın sonu falan geldi.Belki de dünyanın sonunun geldiğini düşündüğüm için hayatımın kıymetini anladım sadece.İki türlü de hala bile iyi hissediyorum.Anksiyetem bomboş konular için çalışırken virüs konusunda pek gelmedi,onu da ehlileştirdim;baş etmeyi öğrendim.Bilimsel şeylerde kuruntu yapmaya gerek olduğunu düşünmüyorum.Yani kurabileceğiniz bir nokta yok.İki artı iki dört.Bu virüse yakalanmak istemiyorsan yapabileceklerin belli.Ha yakalansan bile her hasta hastanede yatmak zorunda değil.Yaşın gençse,kronik rahatsızlığın yoksa evinde bireysel karantina altında ilaçlarını kullanarak atlatıyorsun.Aksi halde bile iyileşme oranı ölüm oranından çok daha fazla.Yine de taşıyıcı olma riskimiz de var.Bu yüzden evlerde kalmak zorundayız.Biz bir kere yürüyüşe çıktık mahallede,bir kere de arabayla gezindik o kadar.Dışarıda pek fazla insan yoktu,hep bizim gibi hava almaya çıkmış aileler geziniyordu.Fakat yine yaşlılar ağırlıkta.Neyine güveniyorlar acaba? O açıklanan ölü sayıları,vakalar da benim senin gibi bir insan.Yakınına ya da sana bir şey olsa sen de o sayılardan biri olacaksın.Bak bakalım o zaman düz bir sayı geliyor mu sana.Herkes bu işi haddinden fazla ciddiye almalı.Ciddiye almanın panik yapmakla aynı şey olmadığı bilerek...
Bireysel karantina günlerinizi nasıl geçiriyorsunuz?
Ben Almanca çalışıyorum,yeni sipariş ettiğim kitaplarımı okuyorum ve ara ara da ders çalışıyorum.Yogaya da başladım gün aşırı yapmaya çalışıyorum canım isterse.Onun dışında bomboş online oyunlar,televizyon vs.Film izleyemiyorum pek.O hayatların normal akışı beni tetikler diye korkuyorum.Kitap okumak şu aralar daha sağlıklı sanki ki öyle izleyecek bir şeyler de bulamadım.Şöyle benim tarzımda dizi-film önerisi yapabilirseniz sevinirim.Her neyse.Öyle geçiyor işte.Bakıyorum bazı insanlar aşırı şu günleri değerlendirmeye odaklanmışken bir kısmı ise en bet günlerini yaşadığını söylüyor.Şu kelimeye takıldım ben bu iki uç arasında: değerlendirmek.Yani boş zaman değerlendirilmek zorunda olan bir şey mi sizce? Bana biraz kapitalist bir kelime geliyor bu.Yani hep bir üretimde mi olmak zorundayız? Neden bu sistem içinde bazen dümdüz uzanıp düşünmek bizlere lüks kabul ediliyor? Her gün işe gitmek,okumak,ev işi yapmak zaten bir zaman değerlendirme zorunluluğu değil mi ki? Tabii aslında kast edilen anlamı biliyorum ama o anlamın devamında suçluluk hissetmemizin ne kadar yanlış olduğunun farkına vardım.Mesela ben normal hayatımda boş zamanlarında gerçekten bomboş geçiren biriyim.Benim için kitap okumak boş zaman aktivitesi değil.Hatta en yoğun zamanlarımda kitaba zaman ayırmayı daha çok severim.Lisede sınav senemde bile teneffüste 15dklık bir kitap okuma bana bomboş zamanda bir saat okumaktan tatlı gelirdi.Filmler için de öyle.Bunlar zaten zaman ayırabileceğimiz şeyler.Boş zamanınızı dolduruyorsanız aslında tam bir değerlendirme mi tartışılır.Bu değerlendirme de sizin yaşam biçiminize bağlı olarak değişir.Bu konuda düşündüm işte böyle.İşin özü suçluluk hissetmemize gerek yok.Dümdüz ölmeden geçirsek de şu süreci hepimiz için en hayırlısı olur :)
Bir de ünlülere kafam bozuldu.Hepsi malikanelerinden biz normal insanlara ''hepimiz aynı gemideyiz'' mesajı veriyor.Ah canım ya sağ ol.Dünya için bir sürü yardım yapabilecek paraları varken video çekip ''peace and love'' mesajları vermek bana çok basit geliyor.Varlıkları umurumda değil,hepimizin geliri eşit olmak zorunda kafasında da değilim.Sadece yapaylık beni deli ediyor.Hepimiz aynı gemide falan değiliz,hadi bunu kabul edelim.Hepimiz aynı gemide olsak bile kamaralarımız hep farklı olacak.İster insan ürünü bir sistem deyin buna isterseniz de doğanın kanunu.
Üniversiteler nisan sonuna kadar yok,kesinleşti.Online eğitim var dediler ama ekstra bilgi vermediler.Sistem bu kadar insanı nasıl kaldıracak göreceğiz.Allahtan bölüm olarak zaten uzaktan ders çalışabilme imkanımız var.Kişiler hukuku kitabını bitirmeme az kaldı sonra Aileden kendim devam etmek istiyorum,zaten bir kısmını işlemiştik.Online derslerin olmasını da istiyorum.Bir dersi hocayla ilerletmek tek başına yapmaktan farklı.Dediğim gibi tam her şeye alışmışken bu koca tatil girdi araya.Ben eve dönmeyi düşünecek kadar büyük bir çöküş yaşamışken her şey bir anda tersine döndü.Şanslı hissettim kendimi ilk kez bu kadar.Hatta bir de oda arkadaşımla ev bakıyorduk dönmeden.Ya eve çıkmış olsaydık ve sonra bu olaylar denk gelseydi? Maddi-manevi bir hüsran.Şimdi artık dönüşüm eve çıkmakla olacak inşallah.Bu hazin olayın benim hayatıma tek pozitifimsi etkisi bu oldu.Aldıklarının yanında bir hiç olsa da şu noktada hayatımızın olağan akışından da kopmamak lazım.Dünya bu olaylardan çok da dehşet şeyler yaşadı.Yaşanan onca savaşı düşünün.İnsan eliyle öldü milyonlarca kişi.İnsan insanı kesti biçti.Virüsten çok daha korkunç geliyor bana.Ona rağmen bile insanlar sabah uyanıp işlerine devam etmek zorunda kaldı.Öğrenciler bir şekilde eğitimini aldı.Bu süreçler bitince kimse bize acımayacak.Elimizdeki şeyleri kaybetmeden devam etmemiz lazım,kendimiz ve toplumumuz için.
Manifestolarımı da verdiğime göre çekilebilirim!
Siz neler yapıyorsunuz? Bahsettiğim konular hakkında düşünceleriniz neler?
Kendinize dikkat edin,iyi davranın!
çav.
Doğum günü karantinaya denk gelecek bütün koç burcu arkadaşlarım ve kendim için :') ♥