Sonunda bu yazıyı yazmaya başladığım için aşırı mutluyum!
Hatırlıyo musunuz? Doğum günümde annemlerle bir kafeye gitmiştik ve oturduğumuz masa hiçbir şekilde planlamadan girdiğim yaş olan 16 numara çıkmıştı.Ben de blogda ''Ya çok iyi şeyler olacak ya da çok kötü...'' onun gibi bir şey yazmıştım.Öyle böyle bir anlam yüklemiştim.Hislerim ve masa numarasının verdiği işaret yerini buldu,2016 benim için mücadelenin senesi oldu.
Ülkedeki moral bozucu bir sürü olay,kendi hayatımla ilgili kararlarım,derslerin yoğunlaşması ve artık kendimi çok daha fazla liseli hissetmem,izlediğim bir sürü film-animeler ve tanıştığım için delilercesine mutlu olduğum kitaplar..hepsi 2016 yılının minik parçaları oldu benim için.
Bir de taa 2016 başında yapılacaklar listesi yapmışım,anca yılın sonunda gördüm ve fark ettim ki RESMEN HEPSİNİ GERÇEKLEŞTİRMİŞİM.Onu da şuracığa yerleştirip motivasyonumu doruklara çıkarmak istedim ^^ :
Tübitak Projesi gerçekleştirme. (Gerçekleştiriliyor,2017'ye sarkacak gibi.)
Evet işte böyle.İnsanlık için minicik olabilecek ama benim için fazlasıyla önemli hedeflerimdi.Şükürler olsun ki gerçekleştirebildim.Darısı yeni hedeflerin başına.
2017 için ''yapmak istediğim şeyler'' biraz bulanık.Galiba yeni aldığım planner'ın yine ilk sayfasına ekleyip 2017'ye veda ederken de blogda gerçekleştirdiğim kadarını paylaşırım :)
Bu yıl bana eşlik edecek planner.Bir hevesle bu sefer de kendim hazırlamaya karar verdim.
Beklentilerim yok değil ama.Mesela artık huzurlu bir ülkede yaşamayı bekliyorum,istiyorum,diliyorum.İnsanları daha az dert etmeyi planlıyorum.Kendime önem vermek,dinlemek istiyorum.Sürekli insanların mutluluğu için kendimden ödün vermemeyi umuyorum...bla bla bla.
Geleceği ve geçmişi bir kenara bırakırsak bugün de aslında mükemmel bir gün.Çanakkale karlı! Geçen yılbaşı da sabah uyandığımda her yeri bembeyaz görmüştüm.Aşırı derecede mutlu edici bir şey değil mi? İçimden bir ses ''işte şimdi gerçek bir yılbaşı'' diyor..hep küçükken izlediğim noel temalı filmlerden kalıntı bunlar.
Akşama annem güzel bir yemek hazırlayacak ve daha sonrasında salondaki orta masaya abur cuburları yığıp televizyon-film izleyeceğiz.Belki oyun da oynarız.Saat 12'ye gelince de Pınarla deli gibi çıldırıp ışıkları kapayıp açacağız...klasik ama hep güzel bir yılbaşı rutini.
Umarım yeni yıl hepimizin hayatlarına ilaç gibi gelir.Kalpteki yaralar iyileşir,hedeflerimiz gerçekleşir ve sağlımız yerinde olur.
Bloğumu okuyan,fikirlerime değer veren herkese bu yıl da benimle olduğu için teşekkür ederim.
Musssssssssssssssssssmutlu yıllar
xoxoxo
Bugünden.
Bu yıldan sonra fotoğrafımız.