Bir haftanın daha üstesinden geldik,tebrikler!
Nispeten güzel ve yine yorucu bir hafta geçirdim.Hafta boyunca ruh halim hava durumu gibi dengesizdi.Bir estim bir duruldum...
Bahsettiğim dershane bursluluk sınavının sonucu kötü geldi.Hem de baya kötü.Sonuç mesajını okuyunca ağzım açık kaldı.Sonra kendim de kontrol edince emin oldum.İlk başta fena halde üzüldüm itiraf edeyim.Başarısızlığa katlanamam,böyle anlarda pozitif de düşünemem.Sınav 11. sınıftandı ve bu yüzden bir nebze daha fazla üzüldüm.İçinde bulunduğum yılın sorularını aptal saptal dikkatsizliklerle çözememiştim.Fakat perşembe günü moralimi düzelten bir şey oldu.Dershanenin normal sınavlarından birine girdim,yine 11.sınıf denemesi,ve bu gayet iyi geçti; sonucum da diğerinden kat kat başarılı.Demek ki neymiş kendimizi yargılamadan önce biraz zaman verip ikinci maçı beklemek lazımmış.Hayat okulundan bir ders daha -dıptıs-
Sempozyum için hazırladığım bildiri kabul edildi.Nisanın sonunda bildirimi sunmaya gideceğim.Fazla bir heyecanım yok sadece neler olacağını merak ediyorum.Süreç benim açımdan bazı insanların tutumları yüzünden oldukça zorlu ve sıkıntılı geçti.Hepsinin üstesinden gelip kabul edilebilir bir makale yazabildiğim için mutluyum.Bir yıl sonra adını bir daha anmayacağım insanlara takılmak istemiyorum.Kötü anılarımda başrol olarak kalacaklar o kadar.Gerisini ektiğini biçme olayı halledecek,izlememe gerek yok.
Bu hafta bol bol Ihlamur içtim.Limon ekleyerek içmenizi öneririm.Yorucu günlerin akşamında ödül gibi geliyor.
Bu hafta da bir kitap bitirdim.Geçen hafta söylemiştim,adı ''Karanlıktan Sonra'' Haruka Murakami'nin.Fakat yanlışlıkla nobel ödüllü demişim,cıks değil.Başka bir Japon yazarla karıştırdım.Onu da şu anda okuyorum kitabın adı ''Beni Asla Bırakma'' Kazuo Ishiguro.
''Karanlıktan Sonra'' bu yıl okuduğum en güzel kitaplardan biri olabilir.Kendimi film seyrediyormuş gibi hissettim.Sadece bir geceyi anlatmasına rağmen bizi bir kamera yerine koyan akıcı dili,betimlemelerdeki sinematik bakış açısı ve yaşanan olayların verdiği ''Japonya'' hissi muhteşem.Her sayfayı büyük bir keyifle okudum.
Bein Festival'de Fransız ortak yapımı ''Land of Oblivion'' adlı çok güzel bir filme denk geldim.Film Ukrayna'daki nükleer santral patlamasından önceki günü ve yıllar sonra yaşananları anlatıyor.Sovyet esintisi olan filmleri nedensizce çok seviyorum.Tipik evler,karlı sokaklar ve olayların işlenişindeki durgunluk sanki sakinleştirici bir etkiye sahip.Bu film de aynen öyle hissettirdi.Biraz daha vurucu bir sonu olmasını isterdim,tahmin ettiğim gibi bir senaryoya bağlansa enfes olurdu.
''Lavendaire'' isimli aşırı güzel bir youtube kanalı keşfettim.Bu haftanın favori youtuberı kendileri oldu.Kişisel gelişim hakkındaki videoları gerçekçi ve gerçekten motive edici.İzledikçe kendimi iyi hissettim.Özellikle kendini sevmek ve ''hayır'' diyebilmek hakkında çektiği videolar ders niteliğinde.
Hayır diyebilmek daha kaliteli bir yaşam için altın kural.Başkalarının gönlünü tatmin etmek için gün içinde birçok şeye ''evet'' diyoruz.Çünkü bu kelimeyi söylemek daha kolay,sonucunda bir açıklama yok,iyi olarak anılmak istiyoruz ve herkesin mutluluğu için uğraşıyoruz.Fakat bazı noktalarda insan kendine de zaman ayırıp söz hakkı vermeli.Enerji önemli bir mesele.Bazen insan kendine depo etmeli.Bencillik değil,bir tür kişisel bakım.
Kendini sevmek konusu da bir başka altın kural.Hatta o kadar önemli ki birçok şeyde belirleyici oluyor.Örneğin mutlu olmak gibi.Kendini seven bir insanın kolay kolay mutsuz olacağını düşünmüyorum.Çünkü günün sonunda kendine sahip olduğu ve aynadaki görüntüsüyle barışık olduğu için hayatından hoşnuttur.Büyük meziyet.Kendini seven biriyseniz bunu ne olursa olsun kaybetmeyin.Benim gibi kendinden pek hoşnut olmayanlardansanız da acilen hoşnut olmaya odaklanın.Yol yakınken sevin kendinizi,sevelim kendimizi!
Blog +100k okunmaya ulaşmamış,söylememiştim.Sevindim! Okunmak,fikirlerinin değer gördüğünü görmek çok güzel bir his.Bunu bana yaşatan herkese teşekkür ederim.Burası fikirlerimin,duygularımın ve kendimin olgunlaştığı bir defter gibi.Sizin sayenizde motivasyon bulup daha çok yazmak istiyorum.Kendimi kendim gibi hissettiğim yegane şey.
Yazmam gereken denemeler,çalışmam gereken ders konuları ve çözmem gereken testler var,hepsi gerçekleşmek için beni bekliyor :_
Kaba,anlayışsız ve yobaz insanların tadımızı kaçırmadığı huzurlu haftalarımızın olması dileğiyle,
Çav!
Dünyadaki çiçek türleri yayılışını gösteren bir harita.Tumblr'dan buldum.
Hoşgeldin mart,hoş gel mart xo
"Geçiyordum uğradım" derken epey zaman geçirdim bloğunda. Özet geçiyorum: Harika! Gençleri blogger olarak görmek umut verici.
YanıtlaSilYa hoşgeldiniz,beğenmenize çoook sevindim! Sevgiler ^^
Sil