''Nasıl Ders Çalışıyorum?'' yazısından sonra seveceğinizi düşündüğüm,ona paralel bir yazıyla sizlerleyim!
Malum yazılı haftaları stresiyle,yorgunluğuyla gümbür gümbür geliyor.Benim yazılılarım 25'inde başlıyor ve 1. döneme nazaran konular çok daha fazla bu yüzden bu yazıyı yazarak hem kendime hem de sizlere bir yön göstermek,motivasyon sağlamak istedim.Hepsi benim kendi yöntemlerim umarım size de uyar :)
Ben yazılılara 1 hafta önceden çalışmaya başlıyorum;
- Planlama:
Planner'ım.
Sevdiğim sayfalardan.
Dersleri gün yerine zorluk derecelerine göre de ayarlayabilirsiniz.Mesela Dil derslerini yazılılardan çok önce çalışıp aradan çıkarıp Matematik gibi uğraş isteyen derslere 2-3 gün ayırabilirsiniz.Bu tamamen sizin hayatınıza göre değişebilecek bir durum.
Dersleri günlere veya zorluğa göre ayırmayı hallettikten sonra gelelim ''çalışma'' kısmına;
- Yabancı Dil Derslerine Çalışma:
Benim en rahat olduğum yazılılardan başlamak istedim.
Dili bir ders olarak görmezseniz size çok daha basit gelecektir.Grammar konularını saymazsak eğlenceli bile bulabilirsiniz.Ben dile 3 farklı bölüme ayırarak çalışıyorum:
1.Kelime Çalışması:
Bu kelime kavanozlarımı ''Hazırlık Sınıfı'' hakkında yazdığım bir yazıda da göstermiştim.
O hafta hangi dil yazılım varsa onun kelimelerini ünite ünite farklı renk kalemlerle yazıp ilgili kavanoza atıyorum.Ezber seviyenize göre tekrar edin derim.Ben ezberime güvendiğim için yazılıdan önceki gece bir iki kez okuyorum,yetiyor.
Eğer derseniz ben kavanozu nerden bulacağım Anıl?
Elinizde boş veya müsvedde olarak kullandığınız defterleriniz vardır.İşte onlar yazılı haftanız en büyük yardımcınız olacak.Yabancı kelimeleri türkçeleriyle üşenmeden defalarca yazın.Hepsini 2-3 kez yazdıktan sonra hala aklınızda tutamadığınız bir kelime varsa onu 5-10 kez yazın.Gerçi buna gerek bile kalmayacak çünkü yazmak dil öğrenmedeki en etkili yoldur.
2.Dil Bilgisi Çalışması:
Herkesin en çok zorluk yaşadığı konu olsa gerek.Benim de dilde en sevmediğim şey.Fakat bir o kadar da basit bulduğum.
Dil bilgisi çalışırken kelimenin aksine fazla ezber yapmaya çalışmayın.İlk önce türkçede bu neyin karşılığı diye bir düşünün.Türkçede karşılığı olmayan İngilizce grammar'ler de var biliyorum ama siz yine de onun karşılığını beyninizde oluşturarak o dildeki amacını anlayın.
Mesela Past Pefect'i ele alalım:
Formül: Subject (I,you,we,they,he,she,it) + Had/Hadn't + Past Participle (V3) .
Had/Hadn't + Subject + V3 ?
Türkçedeki karşılığı: miş'li geçmiş zaman.
İpucu: Past Simple'la kurulan cümlelerdeki olayların öncesinde gelişen durumlar.
Ben grammar kurallarını kafamda bu şekilde formülize ederek hazırlık sınıfından beri kullandığım deftere yazıyorum.Grammar konularını ne kadar kolay bulursanız bulun ''yazın'' çünkü bazen minicik bir şeyi unuttuğunuzda hepsi boşa gidiyor.
Bonus: Grammar konularını çok basit ama mükemmel bir şekilde anlatan bazı benim takip ettiğim youtube kanalları:
English Grammar Spot (tık)
Anglo Link (tık)
Holmwood's Online Learning (tık) Favorim
3.Okuma-Yazma-Dinleme Çalışması:
Benim dil çalışırken en sevdiğim şey okuma,yazma ve dinleme çalışmalarıdır.Bunları yaparken gerçekten dili öğrendiğimi hissederim.Net şu şekilde çalışın diyemiyorum çünkü çalışılacak değil hayatınıza sokacağınız bir şey.Etrafınızda gördüğünüz ingilizce şeyleri,ders kitaplarınızı,normal kitapları okuyun; ingilizce alt yazılı dizi,film izleyin; kendi kendinize denemeler yazın.Yapın işte bir şeyler bu tamamen sizin özverinize bağlı :)
- Sayısal Dersler:
Çoğu öğrencinin korkulu rüyası Fizik,Matematik.Ben Matematikten değil de Fizikten biraz korkuyorum.Aslında çok şahane bir ders.Gerçekten hayata dair bir şeyler öğrendiğimi hissediyorum fakat teorik kısmını okulda pek iyi bir şekilde öğretildiğini söyleyemem.
Sayısal derslerde yazılıya çalışma yelpazesi biraz geniştir.Eğer öğretmeniniz belirli bir konu aralığı veriyorsa okul defterinize yoğunlaşın,eğer her şeye çalışın diyorsa okul defterinizin yanında bol bol konularla ilgili testler de çözün.
Ben şanslıyım ki matematik öğretmenim defterimizi esas alıyor.Yazılıdan 1-2 gün önce defterimdeki soruları çözümlerini kapatıp kendim çözmeye başlıyorum.İlk konudan sonra konuya geldiğim zaman yapamadığım soruları boş bir kağıda yazıyorum ve ya özel hocama ya da okul hocama soruyorum.Böylelikle defterdeki bütün soru tiplerini kavramış oluyorum.İşin formül kısımlarını da başka kağıda geçirip sözel gibi ezberlemek yerine sorular üzerinden anlıyorum.
Fizik çalışmak adına ise tek yapabileceğim:
- Fen Dersleri:
Bu aralar en sevdiğim ders Kimya ve Biyoloji adına sorunum yok.Genelde anlayarak ezberlemeye,formül çıkarmaya çalışıyorum.Notların özetini bütün ders özetlerimin içine yazdığım dönemin başından beri kullandığım bu emektar deftere yazıyorum :')
1.Dönemden sayfalar:
Biyoloji
Kimya
Yazılılara çalışırken olabildiğince kısa ve akılcı notlar alıyorum.Açıkçası her şeyi yazıp hiçbir şey anlamamak yerine her şeyi kısa kısa ve anlaşılır kılmak çok daha mantıklı.
- Sosyal Dersleri:
Tarih <3 Coğrafya :(
Tarihe yazarak ve okuyarak çalışıyorum.Çok sevdiğim ve bir o kadar basit bulduğum bir ders bu yüzden pek bir şey diyemeyeceğim.Okuyun,önemli kısımları not alın ve bir hikaye gibi görmeye bakın.Sanki okuduğunuz bir kitaptan size sorular gelecekmiş gibi düşününün.
Coğrafya en nefret ettiğim ve düşük not aldığım ders.Aslında eğlenceli geçiyor bazen ama yine de bir türlü ısınamadım.Çalışırken hep görsele dayandırıyorum.Hem fazla okumak istemediğimden hem de daha akılda kalacağını düşündüğümden.
Duvarımda asılı olan bir mind-map
- Sözel Dersler:
Kitap okumayı ne kadar sevsem de edebiyat dersini hocanın işleyiş tarzı bana çok manasız geliyor.Dil Anlatımı ise zaten ilkokula başladığımızdan beri görüyoruz.
Bu iki ders hakkında farklı ne önerebilirim bilmiyorum klasik bir şekilde okuyorum ve özet çıkarıyorum bu kadar :/
Galiba başka bir ders kalmadı.Şimdi ihtiyacımız olan tek şey biraz motivasyon.
- Beni En Çok Motive Eden 3 Quote:
Hepinize başarılar dilerim!
Acaba senin gittiğin lise hangisi bende o liseye gelmek isterim tabi puanım yeterse
YanıtlaSilÇanakkale Sosyal Bilimler Lisesi,neden olmasın :)
Sil